T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
BATMAN / GERCÜŞ - Gökçepınar Ortaokulu

Etiket Sonuçları: tören

May

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN!

Mustafa Kemal Atatürk: "Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir. "Şüphesiz ki bir milletin temel taşı çocuklardır. Çocuklara gereken önemin verilmesi hem kendileri hem de ülke ve dünya geleceği için oldukça önemlidir. Bu durumun farkında olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ise 23 Nisan'ı, çocuklara bayram olarak hediye etmiştir. Haydi gelin, hep birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın anlamına ve önemine kısaca değinelim.

23 Nisan 1920 tarihi, Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğinin ilan edildiği tarihtir. Bu tarihten tam 4 yıl sonra, yani 23 Nisan 1924 tarihinde ise Mustafa Kemal Atatürk bu önemli günün bayram olarak kutlanmasını istemiştir. Bu tarihten tam 5 yıl sonra, yani 23 Nisan 1929 tarihinde ise bu günü çocuklara armağan etmiştir. 23 Nisan 1929 tarihi, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Çocuklarımızın bir gelenek olarak bazı makamlarda oturtulması ve törenlere katılan öğrencilerin Ankaralı ailelerin yanında misafir edilmesi geleneği de 1929 tarihinden itibaren başlamıştır. Günün resmî kabulü ise 27 Mayıs 1935 tarihinde çıkarılan ‘’Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’’ ile gerçekleşmiştir. Bu bayramın uluslararası boyuta taşınması, 1979 yılını bulmuştur. UNESCO'nun 1979 yılını ''Çocuk Yılı’’ ilan etmesi, 23 Nisan'ın tüm dünya çocuklarıyla kutlanmasına vesile olmuştur. İlk olarak 6 ülkenin katılımı ile milli bayram olarak kutlanmıştır. Artık her yıl kırkın üzerinde ülkeden çocuklar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına katılmaktadır. 23 Nisan gününün önemi oldukça büyüktür. Çünkü dünyada, çocuklara bayram hediye eden ilk ve tek ülke Türkiye'dir. Bunun en büyük nedeni ise Ulu Önder Atatürk'ün, çocukların milletin geleceği olmasını düşünmesidir. 23 Nisan'ı onlara armağan etmesi ise onlara duyduğu sarsılmaz güveni ve sevgiyi sembolize etmektedir. Bu yüzden yeni nesillerin 23 Nisan'ın önemini bilmesi, cumhuriyet bekçilerinin bilinçli bir şekilde yetişmesi için önemli bir vesiledir. Bu önemli gün; aynı zamanda tüm dünya çocuklarının sevgi, kardeşlik ve dostluk bağlarının güçlenmesi içindir. Bu önemli günün önemi her geçen yıl daha da artmıştır… Arşiv belgelerine bakıldığı zaman, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na verilen önemin her yıl daha da arttığını görmek mümkündür. Mesela 7 Nisan 1932'de ''Çocuk Bayramı sebebiyle 20 Nisan’dan 30 Nisan’a kadar mektup ve telgraflara şefkat pulu yapıştırılması hakkında kanun layihası'', 8 Nisan 1936'da ''23 Nisan Çocuk Bayramı münasebetiyle halkevlerinin çocuklarla ilgili konferanslar vermesi ve müsamereler düzenlenmesi'' istenmiştir. Günümüzde de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşku ile kutlanmaktadır.

"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz." – Mustafa Kemal Atatürk

 Okulumuzda da 23 Nisan coşkusunu doyasına yaşamanın gururunu taşımaktayız. Tüm öğretmenler , öğrenciler , veliler , karakol komutanımız ve birçok diğer misafirimizin katılımıyla okulumuzda öğrencilerin yapmış olduğu  gösterileri ve oyunları izledik ve bu günün çocuk bayramı olduğunu unutmadan çocuklara verdiğimiz değeri gösterdik. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ü de andık. Nice 23 Nisanları kutlamak dileğiyle.

Mrt

12 MART İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY’U ANMA PROGRAMI okulumuzda düzenlenmiştir.  Kahraman ordumuza ithaf ederek yazdığı şiir, millî marşımız olarak 12 Mart 1921'de II. İnönü Savaşı'ndan önce mecliste kabul edildi. Böylece Türk milletinin, bağımsız yaşama arzusunu dile getiren millî marşı oldu.

12 Mart 1921 tarihinde TBMM´de yapılan oylama sonucunda Mehmet Akif´in şiiri, İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy, verilen 500 liralık ödülü "Ben bu şiiri para için yazmadım." diyerek Türk ordusuna bağışlamıştır. Mehmet Akif, İstiklal Marşı´nı kitabı Safahat´a niçin koydurmadığı sorulduğunda "O benim değil, milletimindir." cevabını vermiştir.

           İstiklal Marşı´nın bestelenmesi için yarışma düzenlenmiş, bu yarışmaya 24 besteci katılmıştır. 1924 yılında Ankara´da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat ÇAĞATAY´ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930´da değiştirilerek Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Osman Zeki ÜNGÖR´ün hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuştur.

          Millî marşımız, milletimizin hiç değişmeyen bağımsızlık karakterinin yakın çağdaki büyük tezahürü olan ve Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı içinden çıkmıştır. Millî marşımız, Türk milletinin "medeniyet denilen tek dişi kalmış bir canavar" tarafından yok edilme niyet ve teşebbüslerine karşı verilmiş bir kavganın içinden doğmuştur. Onun için adı "İstiklal Marşı"dır.

   Mehmet Akif, son günlerinde, hasta yatağında yatarken kendisine İstiklal Marşı için "Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?" diye bir sual sorulmuş. Akif'in şu cevabı, bu marşın neyin destanı, neyin mahsulü olduğunu anlatacak bir vecizedir:

      "O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın."

Kas

24 Kasım, Millet Mektepleri'nin açılışı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Kasım 1928 tarihinde “Başöğretmen” sıfatı alması vesilesiyle, 1981 yılından beri “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır.   Öğretmenlik, insanlık tarihinin en temel mesleğidir. Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir düşünce, gaye ve bir hizmet mesleğidir. Bir öğretmenin en önemli özelliği, merhamet, şefkat dolu yüreği ve adanmışlık ruhudur.  Sevgi dolu bir öğretmen, aydınlık bir gelecek demektir. O, yeri doldurulmaz öğretici, eserine kıymet biçilemeyen varlık, kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum,  gerçeğin ve idealin üstadı, dünyanın en büyük sorumluluğuna sahip insandır; öğretmen. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Öğretmenler; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır!” sözü bize ışık tutmaktadır.   Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Ahmet Yesevi’yi, Mimar Sinan’ı yetiştiren öğretmendir,  Alpaslan’ı, Fatih’i, Yavuz’u ve Mustafa Kemal’i yetiştiren, Öğretmendir.  

Yunus Emre:   “Dostun evi gönüllerdir/Gönüller yapmaya geldim.” diyor. Öğretmen o  gönüllere talip olandır, o gönüllere girendir. Öğrencisinin gönlüne girmiş tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun!

 

 

Kas

10 KASIM ATATÜRK'Ü ANMA TÖRENİ 

 Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK'ün, aramızdan ayrılışının 85. yıldönümü.

Atatürk'ün ölümsüzlüğe uğurlandığı günün yıldönümünde herkese düşen en büyük görev; "Atatürk`ü ve en büyük eseri Cumhuriyet`i anlamak, Cumhuriyet`in değerlerini her koşulda korumak, Atatürkçü düşünceyi benimsemek, Türkiye`yi aydınlık yarınlara taşımaktır"

Dünyanın en seçkin ve en saygın lideri şöyle diyordu,

İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her kösesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ideal için uğrasan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yasaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!

Ekm

23 Nisan 1920

Ben Ankara'yım.

Bir çorak tarlayım ama ülkenin kalbindeyim,Bir atlı geliyor bozkırın içinde,

Karanlıklara ışık saçarak geliyor.

Ardında kalpaklılar yürüyor,

Fevzi Paşa, Kazım Paşa, Rauf Paşa... Paşalar ordusu toplanmış geliyor,

Ardında bir millet saf duruyor.

Kara bahtımın talihine bir güneş doğuyor.

Bir savaşın ortasında bir fikir,

bir fikir ki egemlik milletin diyor;

Milletin kara talihine bir nur iniyor.